12.05.2017

Hastahane Maceramız


 Böyle bir yazı hazırlayabilir miyim hiç düşünmemiştim ama hali hazırda Bebek Çantamda ne var? yazısında hastahane konusundan bahsedince hastahane de neler olduğunu tüm gelişmeleri aktarmak istedim. Bahsettiğim rahatsızlık yüzünden belki de son kez rutin kontrollerden birine gittiğimizi düşünerek çıktık yola. Her zamanki gibi Antalya araştırma hastanesinin önünde inip içeri girdiğimizde bambaşka bir dünya karşıladı bizi. Sanki yanlış yere gelmiştik, bu yüzden epey bir dolaştık. istediğimiz bölümü bulunca da burası geldiğimiz yer değil diyerek çıktık geri dışarı. komik ama tam bu noktada ben kaseti başa almıs oldum ve tekrar çocuk kardioloji aramaya başladım. Sonuç yine aynı yere ulaşınca öğrendim ki hastahane yeniden yapılmış. En son ki rutin kontrolün üzerinden tam 6 ay geçmişti. Eski bina yeni bina diye birşey anlatıyordu kadınlar. Haliyle bende direk doktorumuza ulaşmaya çalıştım. EKG çekilmeden kalp ultrasonuna bakılmadığı için önce oraya uğradım.
Randevu saatini kaçırmış olsam da küçük bir aksaklık yüzünden bu durumu önemseyen olmadı. Kısa bir süre bekledikten sonra Çağrı yine yaptı Çağrı'lığını ve beyaz önlüklüleri görür görmez avaz avaz bağırmaya başladı. Hiç bir şey yapılamadan odadan çıkmak zorunda kaldım. Sakinleşmesini bekleyecektik ama asla sakinleşecek gibi değildi. Biliyorum ki o hastaneden çıkmadığımız sürece de susmayacak kadar inatçı. Hemen doktorumuz koştu geldi, o durumda bakmaya çalışıp başarılı olamayınca sakinleştirmeye çalıştı yine olmadı. Uyur mu diye sorduğunda, tabii ki  "Hayır" dedim. uykusuzluktan ölse asla inadından vazgeçmediğini biliyorum. hiç bir zaman uykusu gelince yıkılan bir bebek olmadı. Geriye tek bir çare kalmıştı, uyku ilacıyla uyutmak. Şaşırdım, nasıl olur bilemedim hatta vazgeçip dönmeyi bile düşündüm. Ancak bu kontrol yapılmak zorundaydı ve başka zamanda olsa Çağrı bizi uğraştıracaktı. Mecbur kabul ettik, kilo miktarını öğrenip ilacı hazırladılar. Tabii onu bile vermeleri büyük bir mücadele ile gerçekleşmiş oldu. Koridora çıkar çıkmaz kucağımda bayılıp kalması hepimizi şaşırttı. Sanırım Çağrı'yı daha önce hiç öyle sakin görmediğimiz için hepimizin ısırası geldi :D anında kontrolleri yapıldı ve giydirmek için alt değişim odasına gittiğimde doktor uyanmadan gitmememi söyledi. tabii Çağrı üstünü giydirirken uyanmıştı bile. Yine de doktorumuz tatmin olmadı için başında durdu ve bekledi. Bebeklere verilen en düşük doz olmasına rağmen uyku ilacı o kadar tehlikeliymiş ki, uyanmazsa diye de korkuyorlarmış doktorlar. Tamamen emin olunca da 1 sene sonra yeniden görüşmek üzere oradan ayrıldık. Kalp ultrasonumuz çok şükür kusursuz çıktı. 
Oradan ayrılınca da aile dostumuzun yanına uğradık, sağ olsun evin küçük oğlu Çağrı'nın harika resimlerini çekti. Kendisi tüm dünyayı gezip Istock fotoğrafları çekiyor. Harika bir doğa fotoğrafçısı. >>> İsmail Çiydem 
 Gün kötü başlamış olsa da Çağrı'nın sanırım en çok eğlendiği top oynayarak mutlu olduğu  harika bir gün olarak bitti. :)  fotoğraf çalışmaları bitmediği için sadece bir tanesini sizinle paylaşabilmiş olsam da, devamı geldikce eklemeye çalışıcam. Okuduğunuz için tesekkürler _^^
Edit>>








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Yorum bırakmayı unutmayın ... ^.^