21.04.2017

Form Çayı Zayıflatır mı? - Doğadan Bitki Çayları

 Bitki çayları zayıflatır mı sorusu sıkça soruyor. Özellikle de form çaylarına karşı şimdilerde büyük bir ilgi olmasına rağmen çoğu insan faydaları kadar zararlarının da olmasından dolayı bu çayı kullanmaya korkuyor. Elbette form çaylarını kimseye övecek değilim, ancak korkulacak bir şey olmadığını sadece bir haftalık deneme süresinde bir gün arayla içerek anlamanız mümkün olduğunu söyleyebilirim... Çünkü vücudunuzun nasıl tepki vereceğini sadece siz bilebilirsiniz. Ancak Çayların gerçekten hiç bir zaman zayıflattığını düşünmeyin.


  Peki zayıflatmıyorsa bu çaylar ne işe yarar?

 Sizi artık gerçekten rahatsız etmeye başlamış hayattan soğutan bir kabızlık probleminiz oluştuysa, (özel bir sağlık probleminizin olmadığına eminseniz) strese dayalı, mevsim geçişleri, işitme veya regli düzensizliğinde oluşan şişkinlikte kolay çözüm olarak kullanılabilir.

 İkincisi; ben en çok 'evde bir misafirim olduğunda ve gece geç saatlere kadar yemek yendiğinde tercih ediyorum. , dahası çok yüksek kalori içeren gıda tükettiğimiz de hemen yarım litrelik bardağıma atıp demlemeye bırakıyorum. 
Dilersem içerisine elimde olan, yeşil çay artı kiraz sapı, limon kabuğu suyu, nane,karanfil, tarçın vs atarak etkisini güçlendiriyorum. 
 Ilıyınca da tepeme dikiyorum. Sonuç olarak, yediklerimin kalorisini yarıya düşürdüğü ve hazımsızlığa iyi geldiği bilinmekte.

  Hee yiyim yiyim bu çayı içeyim derseniz, aynı kiloda kalabilmeniz bile mucize olur. Çok sık tekrarladığınız taktirde sağlığınızdan olmanız bir yana. Yediklerinizin hiç bir faydası olmadan vücuttan direk atılacaktır. 
  Bağırsakları tembelleştirdiği hatta yararlı mikropları söküp atarak bağışıklık sistemini çökerttiği' Çok doğru! Diyetle birlikte uygulandığı taktirde ise çok daha tehlikeli olabilir.
 Zaten boş olan midenize bu eziyeti  yapmayın.  
  Daha sağlıklı tercihler yaparak, daha küçük porsiyonlar tüketmeye alışın. Diyet değil yaşam şekliniz bu olmalı.  Yemek için doğmadık. Her zaman daha güzel mutlu ve sağlıklı olmak için temel kural bu.

 Son olarak ödem atmada en etkili tedavi yöntemlerinden biri. Ödem deri altında su birikmesiyle oluşan şişlik. Kilo değil ama bu sizi olduğunuzdan çok daha kilolu gösterir. Vücutta uzun zaman kaldığı taktirde kiloya dönüşebildiği yönünde bir şeyler okumuştum. Bence doğru, strese bağlı olarak çok sık ödem sorunu yaşadığım için bu konuda epey bi tecrübem oldu. Ayrıca tuzlu asitli ve hazır gıdalar tükettiğimizde yani sağlıklı tercihler yapmadığımız sürece daha fazla ödem oluşumuna destek vermiş oluyoruz. Bu durumda hareket etmek bile epey bi etkili. 
 Unutmayın en kötü egzersiz bile hiç yapmamaktan iyi.

Doğuş Kiraz Saplı form Çayı
içeriğinde; Sinameki,rezene,kiraz sapı,anason,barut ağacı kabuğu, kiraz aroması,ısırgan otu, kuşburnu,ardıç meyvesi,sarı kantaron,civan perçemi, fasulye kabuğu...

 içerisinde sinameki olmayan form çayları kullanmamakta özellikle fayda var, Her zaman Doğadan ürünlerini tercih etsem de ilk kez Doğuş almak istemiştim. İçeriğinde bana dokunan bir şeyler oldu, Normalde kekiğin benim tansiyonumu yükselterek baş ağrılarına sebep olduğunu biliyorum. Ancak içerisinde kekik olmamasına rağmen yine aynı sorunu yaşadım. Ve kullanmaya başlayalı gece gündüz anormal bir şekilde uyuyorum. Rezene ve anasondan dolayı sanırım :))

Doğadan Tarçın ve Karanfil Çayı
metabolizmayı hızlandıran şeker isteğini kesen ve rahatlatan çaylardan biri, sanırım form çaylar yerine günde bir tane bundan içmek daha faydalı olacaktır.  

  Çoğu kadın bunu sevemiyor ama Yeşil çayın faydaları saymakla bitmiyor. Güçlü bir antioksidan olduğu gerçeği dışında kollesterole, kalbe, kansere, ve metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olduğu en bilindik bilgilerden. Limonlu iyiki yapmışlar, ben her şey de bir limon seviyorum nedense... bu çaya bile daha da limon sıkıp içiyorum çok seviyorum gerçekten :) okuduğunuz için teşekkür ederim^^

20.04.2017

İlk Aşk

  Hayatta bazı anlar vardır böyle, çok küçük zaman dilimleri. Bir kadının evleneceği erkekle ilk kez karşılaşması, bir annenin evladını ilk kez kucağınıza aldığı an, ya da ilk aşk. Mesela bunlar insan hayatında en olası anlardır. Yaşamımız boyunca belki de hep o günü bekleriz. Ve o gün geldiğinde bu süreç hayatımız boyunca aklımızdan hiç çıkmaz.

misketleri:)
 Bir de şu vardı, bir türlü anlam veremediklerimiz. Sonrasında ise tesadüf dediğimiz çok özel anlar. Bu anları herkes yaşamaz mesela, o size özeldir. Düşünün şimdi, neydi hayatta sizi en çok etkileyen? Aklınızdan hiç silinmeyen o an. Mutlaka bir açıklaması vardır. Ve hayatınızın gidişatı onunla ilgilidir. Benimde öyle birçok anlarım oldu. Sonra ben onların hepsine klasik bir dilde “anı” dedim. İki parçaya ayırdım. Lanet ettiklerimi derin bi geçmişe attım, hiç birini umursamadım. Çünkü sağlıklı yaşayabilmem için buna gerçekten ihtiyacım vardı. Öyleyse sizde geçmişteki bazı şeyleri silmeyi deneyin. Nasılsa bu anlar yaşanmaya, bizi yormaya devam edecek. Ama bilin ki ilk yaşananlar son yaşananlardır.

 Ramazan ayı o zamanlarda hala okulların kapanmadığı bir zaman dilimi benim için. Akşam olur, ezan okunmaya yakınken annem bazen bakkala yollar. Normal şartlarda bisiklete binmem pek mümkün olmadığından, ekmek almaya gitmek en büyük zevkimdir. Bisiklet üstünde bir tur daha atayım hevesim yüzünden, hep geç kaldığımı fark ederim. Ve bir gün, Cami önündeki dönemeçten hızla bakkalın bulunduğu sokağa girecekken camiden gelen ezan sesini duyup minareye bakmak üzere kafamı yukarıya doğru kaldım. Ezanı camiden dinlemenin bambaşka bir duygu olduğunu hissettim o an ve biraz duraksadıktan sonra önüme döndüğümde çaprazımdan yürüyerek ilerleyen, neredeyse benim boylarımda sarışın bir çocuğun bana bakarak gittiğini gördüm. O çocuk niye o kadar dikkatimi çekti bilmiyordum. Sadece arkama bakar halde ilerlemeye devam ettim. Ekmeği alıp dönerken gözüm sadece onu aradı. Uzunca bir süre de, bir daha onu göremedim. Ona sorsan, hatırlamaz belki de ama yanımdan geçip gittiği o 10 saniyelik anı ben yıllarca aklımdan çıkaramamıştım...

 Bir gün kapı çaldı, üzerimde abimin çizgi film karakteri Pluto köpek pijamaları ve elimde de Pikaçu tokasıyla saçlarımı bağlayama çalışarak açtım kapıyı. Karşımda o çocuk! Şaşırdım önce, sonra aman yaa “ne var!” dedim tersler gibi. Alık gibi baktı yüzüme kekeleyerek “abin evde mi?” diye sordu. Yok diye birde güzel bağırdım. Abime olan hıncımı resmen bundan çıkarttım, tırıs tırıs gitti. Arkamdan da kesin içinden dayayıp döşeyip beni bir güzel dizayn etmiştir ya beni neyse. Ben bilsem hayatımın aşkı olacak çıkar mıydım hiç o kılıkla karşısına.

 Birde tatlı ki, küçük zannettim. Annem sordu kim diye, “Abimin beni beğenmeyip arkadaşlık ettiği bebelerden biri” dedim. Çok geçmedi okulda gördüm onu nasıl da fark etmemişim! Hadi onu geçtim aynı servisle gidip geliyormuşuz. İşte, bir fark ettim o kadar olur, gidiyorum geliyorum çocuk hep gözümün önünde duruyor sanki! Kantinde arkadaşlarla oturuyoruz karşımda! Bahçede oturuyorum futbol sahasında! Sınıfa çıkıyorum koridorda! Birileri sürekli bu çocuğu karşıma mı koyuyor ne yapıyor anlayamıyorum bir türlü. Sarışın falan da dediysem öyle yanakları al al olandan değil. Tam ayarında, sempatik, mimikli, haliyle gözüm takılıyordu…

  Aylar sonra,  evdeki kalabalıktan istifade bisiklete binip bütün
mahallede platonik aşkımı aradım. Aynı yerde oturduğumuzu biliyorum ama nerede yaşadığını bilmiyordum. Ve amacım sadece onu bir kez görebilmekti.

Aşk ney onu bile bilmiyorum henüz. Görme isteği duymak çok fena bir şey, sümük gibi bulaşıp kaldı.. Birde ismi geliyor aklıma sürekli, kalbimin içinde küt, küt! Küt, küt çarparak bütün bedenimde yankılanıp duruyor. Sonra ben o isime sempati duymaya başlıyorum. “O nasıl güzel bir isimdir öyle!”diye. Merak ediyorum bu kez de “nerelerde, ne halt yiyordur acaba?” şeklinde. Ardından her gördüğüm dallamayı o zannediyorum. Çocuğun umurunda da değilim. Bir beklentimde yok, biliyorum ama attım kendimi sokaklara.

Çocuk aklımla, İstanbul’a gitmemiştir inşallah diye düşünüyorum. Evdekiler fark ederseler gittiğimi nerelerdeydin sen diye, annem ağzıma edecek diyede bir korku sarıyor. Onu görme bahanem de hazır, servisten indiği taraflarda aramaya giderek gördüğüm yerde soracağım “abimi gördün mü buralarda?” diye. Artık nasıl olacaksa? Uyuz it gibi titrer oldum onu görünce!

Etrafı iyice kolaçan ederek marketin olduğu sokağa doğru gittim. Az ileride misket oynayan çocukları görünce de yanaştım. Olmadığını düşünüp tam vazgeçip dönmek üzereyken, çimlerin üzerinde uzanan uzun boylu, esmer, konuşurken bile insanın içini bayacak kadar uyuşuk çocuk yanıma gelerek ne aradığımı sordu. Hemen arkasına doğru baktığımda ise Atom’un az ileride yerde oturdugunu fark ettim. Heyecan yapmadan “abimi” diyebildim. Başka bir şeye bakmış olmada diyerek pis pis güldü yavşak!

Nasıl oldu? Nereden öğrendiler bir türlü anlayamadım. Dünyam başıma yıkılmakla kalmadı, oradan nasıl uzaklaştığımı bile anlayamadım. Ondan sonra  Atomu ne zaman görsem o çocuk yanındaydı! Atom’a duyduğum heyecan ve bu çocuğa olan nefretim yüzünden bir türlü ona yakınlaşma erdemine ulaşamadım. Uyuşuk kıskanç şerefsiz evde kal inşallah! Kimse bakmasın yüzüne emi diye yıllarca arkasından söylendim.

-Anılarım Bombos yayınından^^

Tiyatrocu olamadım


 Orta okulun sonlarına doğru tiyatrocu olmaya karar verdim. Ama okul tiyatrosunda bir türlü rol kapmayı başaramadım. Senaryo ezberi tamam ama ah birde gülmesem! Bir türlü role giremiyorum. Bu sefer kahroluyorum ben ne yapıyorum diye. Kesinlikle gülmeyeceğim diyerek baştan alıyoruz tam orta yerinde ben yine yardıra yardıra gülüyorum. Neye güldüğümde belli değil. En sonunda kısa skeç yazmaya karar verdim. Önce sınıfa sundum hoşlarına gitti. O gazla attım kendimi tiyatro salonuna verdim hocanın eline dosyaları. Onay alınca oyuncu arkadaşlar bulduk derken, bizim burnundan kıl aldırmayan çalışkan öğrenciler bile ilk kez arkamda olunca havaya mı girdim ne yaptıysam. Ruh hastası yönetmen gibi oyunda sürekli fikir değiştirdim. Olmuş bitmiş daha ne kurcalarsın dimi? yok durmadım milletin orasına burasına bile karıştım.
“Canım sen şuna birde sakal çiz. Kaşları da tek olsun.”
“Ne yapıyorsun Tılsım ya! Biliyorsun bulaşık deterjanıyla bile zor çıkartıyoruz.”
“Tamam, o zaman. Hişttt, sen arkadaşım. Dilenci rolü dediysek dilenmeyeceksin, ikramda bulanacaksın! Ayrıca erkek gibi dur kibarlaşma lütfen”
“Olur, bir daha kine dikkat ederim Tılsım!”
Benim bu halimle kimse baş edemezken, hocaları bile yıl sonuna skeç koymaktan vazgeçirmiş oldum. Asıl olan bizim kostümlere oldu tabii....

-Anılarım Bombos yayınından^^

19.04.2017

Fİ Dizisi

Ay yapım tarafından yönetmenliğini Mert Baykal'ın yaptığı, sadece PUHU TV 'de yayınlanan Fi ' 1979 İzmir doğumlu Psikolog Azra Kohen Sarızeybek tarafından yazılan   - (2013) Çİ- (2014) - (2015) kitap üçlemesinden uyarlanmış.  Romantik Dram tadında 60 dakikalık heyecanlı bir yapım.

Oyuncu Kadrosu
Ozan Güven, (Can Manay)
Serenay Sarıkaya, (Duru )
Mehmet Günsür, (Deniz)
Berrak Tüzünataç, (Özge)
Büşra Develi, (Bilge)

  Fi, gerçek anlamda kusursuz güzellik ile ilgili geometrik ve sayısal bir orana verilen bir isim.

 Dizinin konusu ülkenin önde gelen psikiyatristi Can Manay'ın konservatuvar öğrencisi balerin Duru'yu görür görmez aşık olmasıyla başlıyor. Buraya kadar her şey normal gibi gözükse de, Duru'nun Üniversite hocası Deniz ile bir ilişkisi vardır. Böylece Manay Duru'nun tam evinin karşısına taşınarak onu uzaktan izlemeye ve tüm hayatına müdahale etmeye başlar. O arada saplantılı bir adam olan Can Manay'ın geçmişini ortaya çıkarmak için gazeteci Özge Ereli uğraş içersindedir.

 Diziye başlamadan önce Ozan Güven 'in canlandırdığı karakteri hiç sevmeyeceğimi düşünüyordum. Grinin elli tonu gibi, Manay da birtür Grey olunca itici gelmişti. Birde genel olarak manyak karakterlere karşı sevgi ve nefret arasında bi ilgi duysam da bu karakteri hemen sevdim. Her an ne yapacağı belli olmayan, düşündüren aşırı zeki bi adam. Kadınlarla olan ilişkileri konusunda duygusuz gibi dursa da Duru'ya olan ilgisi şimdilik hoşuma gitti. Normalde sevenlerin arasına girilmez derdim 😄 Ancak Deniz 'in Duru'yu hak etmediği sahneler oldu. Üstelik Duru'yu cinsel obje olarak görüyor gibi olması hiç hoş degil, sürekli bir temas hali var. Kitapları okumuş olsaydım düşüncelerim belki çok daha farklı olabilirdi fakat henüz 3 bölüm yayınlanan dizide gidişat bunu gösteriyor gibi.
 İlk bölüm de Duru'nun baş danscı olarak küçükte olsa kendisine farklılık katmak istemesi, bunun için aksesuar dahi kullanmasına izin vermeyen Deniz'e kısmen hak vermiş olsamda sevgilisine bu anlamda hiç destek vermemiş olmasına ayar oldum. Sonuçta baş danscı o " daha ne olsundu yanii. Tabii finalde gelen kırmızı tüy sahnesi gerçekten etkileyiciydi. Ahh biz kadınlar seviyoruz sürprizleri😄 Böylece merakla hemen ikinci bölüme geçtim. İkinci bölümde de aklımda kalan en iyi sahne, Can'ın Sadık Murat Kolhan'a ulaşma çabalarıydı. Asansörün yukarı çıkmasını sabırla beklemesi sonunda patron koltugunda oturmuş kasıntı bir adam beklerken görüşme için helikopterle Manayı ormana bırakmaları beni güldürdü. 😅 yine beklenmedik bir sahneydi.


 Üçüncü bölümden sonrasının olmamasına üzüldüm ama bundan sonra severek izleyebilecegim bir dizi oldugu için mutluyum. Yarın 21 Nisan Cuma günü üç bölüm birden yayınlacakmış, merakla bekliyorum bakalım^^ son olarak Puhu Tv uygulama olarak indirip izleyebilirsiniz, dilerseniz web sayfa üzerinden de izlenebilir ancak bazı yorumlarda hiç bir şekilde videoların açılmadıgını söyleyenler olmuş. Ayni sorun bende de oldu. Note 2 telefonum uygulamayi desteklemiyormuş bu yüzden indiremedigim gibi web üzerinden direk olarakta izleyemedim. Şimdilik yapacak birsey yok, uygulamayı Ipad indirdim oradan izleyebiliyorum :)) 

Fİ: "Bu hikayenin sadece inanılamaz tarafları gerçektir."
Çi: "İyi bir hikaye asıl bittiğinde başlar"
Pİ: "Bu hikaye burada bitecek ve sen başlayacaksın"

Tüm oyuncu kadrosu ve dizi hakkında ayrıntılı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz^^

Büyük Konuşmak...

  Eşimle tanışmadan önceydi, kuaförlük için gittiğim okulda matematik öğretmenimizin yaşadığı olayları abartarak ve ani tepkiler vererek anlatmasından dolayı hepimiz eğleniyorduk. Maksat dersi kaynatmak olunca anlattıkları karşısında sorulan soruların ardı arkası kesilmiyordu. Bende defterin altına sakladığım telefonla konuşulanları pür dikkat dinleyip kayıt yapıyordum. Arkadan salağın teki sordu "peki hocam biz matematiği ne yapacağız?" Hoca örnekler verirken sonunda çocuğun olunca sorduğu sorulara ne cevap vereceksin diye sordu.. Tabii bu bi kaldı öyle. Ardından okulda öğrensin diye, saçma saçma cevaplar vermeye başlayınca arkamı dönerek, saçmaladın sen bi sussana bakışı atmıştım çocuğa.
 O zaman matematik konusunda ilk kez bu kadar ciddi anlamda düşündüm. Çocuğuma derslerinde nasıl yardımcı olacağım, hele birde bunun gibi bi öküzle evlenirsem hepten yazık olurdu herhalde. Sonrasında işte o salak benim kocam oldu, ondan beri hep düşünürüm bu ders konusunu. 

9.04.2017

Bebek Bezi Seçimi- En iyi bebek bezi hangisi?

  Molfix yeni doğanla başladığımız yola Huggies 'le devam ederken aylar sonra Prima Premium Care alınca çok çok memnun kaldığım halde daha uygun diye aldığım Prima Aktif Bebek çocuk beziyle devam ettim. Ta kii kış başı Sleppy bezinin Türk Malı olduğunu duyup keşfetmemle memnun kalınca kışa  girerken indirimle 20 paket stoklamıştım. Tüm bunlardan yola çıkarak tüm bebek bezlerini deneyimlemeye karar verdim. Öncelikle zirvede en bilindik marka Prima'yı ele alarak fazla ayrıntıya girmeden 5 üzerinden değerlendireceğim.  
  Prima Premium Care dokusu,inceliği, yumuşaklığı, esnekliği emiciliği ve ıslaklık göstergesi bakımından 5 Yıldız hak ediyorsa Aktif bebek versiyonuna 4 Yıldız veriyorum. Islaklık göstergesi yok, emiciliği güzel sızdırma yapmıyor ilkine göre biraz daha kalın ve hafif.
  Sleppy, Türk malı olduğunu öğrenmemle ilk denemede aktif bebeden pek farkı olmadığını görüp kışa girer girmez indirimden  19 tl gibi bir fiyata 20 paket stokladım. İçerisinde 50 adet bulunduğunu düşünce çok hesaplı bi alışveriş oldu. Emiciliği çok iyi, inceliği orta, ne sert nede çok yumuşak bir dokusu var. ıslaklık göstergesi mevcut ve esnek. Buna da 4 yıldız veririm ^^ Her türlü  kullanılabilirliği var. Tük malı olduğunu söylemiştim, eee daha ne olsun! bu beze alışmanız biraz zaman alabilir! Hafif kokulu bir bez olduğundan kokuyu hemen alğılayamayabilirsiniz. Bir yerde pişik oluşumuna neden olduğunu okumuştum. Büyük tuvalet hemen temizlenmezse pişik kaçınılmaz olur. İlk zamanlar bu bezde o sorunu bende yaşadım, hemde ilk kez böyle bir şey başıma geldiğinden bezin kokuyu maskelediğini fark ettim ve daha dikkatli olarak bu sorunu bitirdim. 
   Komili bebek bezi hakkında internette genelde iyi yorumlar okuduğum için buna da bir şans vermek istedim. Memnun kalacaksam neden olmasın. Fiyat karşılaştırmalarına çok fazla giremeyeceğim çünkü zaten indirimle bir çok markayı uygun fiyata denk getirmemiz mümkün. Komili gördüğüm en kalın bebek bezlerinden bir tanesi. Özellikle bu yönden fazla sevmedim. Bebeğimin altı ne kadar kalın olursa en ufak sıvıda dolmuş hissiyatı verdiğinden beni yanıltabiliyor. Bu yüzden sık sık kontrol etmek hiç hoş değil. Ayrıca ıslaklık göstergesi de yok buda ayrı bi eksi. İç yüzey evet yumuşacık kremsi dokuda. Bunun bebeğe ne gibi bir artısı var tam bilemiyorum. :) Dış yüzeye gelince biraz naylonumsu gibi. Son olarak sızdırma yapmasa da biraz dolduğu anda ıslaklığı bebeğimin teninde gözlemleyebiliyorum. bu yüzden sık sık kontrol edilerek, yolda bile olsanız çok fazla dolma yapmadan değiştirmeniz gereken bezler arasında. Bi 3 yıldızı hak eder ^^
  Jenny Willy bebek bezi Bim'in kendi ürünü. Sizce de dış yüzeyi oldukça sevimli değil mi ? :) Komili bebek bezi hakkında söylediklerimin tamamı Jenny Willy içinde geçerli. Tamamen aynı aralarında hiç bir fark görmedim. Dokununca bile aynı hissiyatı alıyorsunuz. Şayet Komili sevenlerdenseniz buna da gözü kapalı bir şans verebilirsiniz . 3 Yıldız
  Soffio^^ A101 kendisine ait olmasına rağmen gördüğüm en kaliteli bezlerden biri. Yine Prima üzerinden değerlendireceğim, Premium Care kadar iyi olmasa da Aktif bebekten daha iyi. yani bu bez tam ikisinin arasında duruyor. Sızdırma yok, emicilik güzel, dış deseni dokusu iyi, iç yüzey başarılı, ıslaklık göstergesi var, yan bantlar esneklik süper. Ve ince! bir diğer özelliği ise görüldüğü gibi cinsiyetsiz olması. Kız erkek demeden kullanılabilir. Gözü kapalı tavsiye edip hoopp 5 yıldız veriyorum! üstelik uygun fiyatlı ve küçük paketlerde 3,5 tl bile almanız mümkün. Yolculukta bol bol bez bulundurma derdi bir yana sıkıştığınız anda hemen bir A101 uğrayıp kimseye muhtaç olmadan alabilirsiniz. İnşallah böylede gider. Küçük paket özelliğini gerçekten sevdim^^ 
  Minies Bebek bezi. Migros'un yeni çıkarttıgı uygun fiyatlı sep sevimli bebek bezi. Denemek için hemen bu hafta kaptım bir tane. İki gün sonrada derhal stoklamaya, şuan kenarda 6 paket bizi bekliyor ve 5 numara paket içinde 32 adet beze 17 Tl ödedim. İlk izlenimim yumuşacık... içi dışı her yeri yumuşacık^^ Gördüğüm en yumuşak bez olmakla beraber Prima Premium Care kadar incecik bir bez. Şuan ki favorim bu, yazın Çağrı'ya çok yakışacak :D birde ıslaklık göstergesi olsaymış iyimiş ama olsun. 4 yıldızı gönül rahatlığıyla hak eder. Yada beş yıldız, tercih sizin. Hiç çekinmeden deneyin, daha ne diyeyim adamlar yapmış yani, bence bu gidişle Prima bu ülkeden tarih olacak :)))

8.04.2017

İlk Mim #Marka

MARKA
MİM
  ilk mim davetim Arada Saçmalamak Lazım Blogun sahibesi Fulya Erdoğan'dan geldi^^ Öncelikle çok teşekkür ederim. Konumuz "Marka" ve yeni şeyler keşfetmeyi seven biri olarak sabit bir markaya takıntım olmadığım için aslında benim için zor bir soru oldu. Bu 3 soruluk mim için epeyce bir düşündüğümü söyleyebilirim ve sonunda bunlarda karar kıldım... 

 1- LCW : Düşündüm de kızımın dolabıda dahil neredeyse kıyafetlerimin tamamı LCWaikiki ait. Giyim alışverişimde fiyat, seçenek ve ürünlerin sevimliliği beni mutlu ettiği için her zaman ilk tercihim bu mağaza oluyor. Hala 16 yaş gurubundan giyindiğime göre bir süre daha bu durum böyle sürecek gibi görünüyor .^^

2- Schwarzkopf Vital : Bir kuaför olarak ulaşılması en zor saç boyalarını bile kullanmış olmama rağmen saçımı boyadığım ilk haftadan, her seferinde ne olursa olsun o boyayı yeterli bulmayıp Vital saç boyasıyla tekrar işlem yaptığımı biliyorum. Bu boyada yakaladığım performansı hala da sanmıyorum başka bir markada bulabileceğimi. O Yüzden benim markam, benim rengim 8-4 'Kahve Köpüğü^^

3- Samsung : Nokia'nın dev olduğu zamanlarda bile her zaman tercihim Samsung cep telefonları oldu. Yıllar sonra bile hala ilk tercihim.

  Benden bu kadar' peki sizde ne var? Dileyen herkes davetlimdir. Ayrıca aklıma gelen severek takip ettiğim bi kaç arkadaşımı etiketlemek istiyorum^^ Üzerlerine tıklayarak bloglarını ziyaret etmeyi unutmayın. 

M. Asam Magic Finish fondöten

 İlk gördügüm anda makyaj bazı zannettigim ancak tek renk olup sürüldügü anda her ten rengine anında uyum saglayabilen, köpük yapıda, dokundugunda kadifemsi bir his bırakan kolayca dagılıp ciltte varlıgını hissettirmeden, hafif  mat bir görünüm sağlayan fondöten. Artık bir cogunuz duymuş olsa da gerçek bir yağlı cilt olarak birde benden duyun istedim. Cildimde yaglı cilt olmanın verdigi gözenek sorunundan başka bir problem olmadıgı, ve en önemliside yine "yağlı cilt oldugum için" yüzüme özellikle fondöten türevi her ürünü uygulayamıyorum. Bu yüzden sadece BB krem kullanan biri olarak çok az marka var
kullanabildigim. Onlarda günün sonunda illaki bi tazeleme geregi olabiliyor. Fakat bu ürün direk pudralı bir bitiş sağladığından trasparan pudra uygulama geregi duymadım. Gün boyuda sanki bir makyaj bazı kullanmışım gibi tüm gözenekler kapalı pürüzsüz bir görünüm saglamayı başardı. Cilt tonu eşitlemesi ise bana göre ideal. Daha iyide olabilirdi, çünkü herhangi bir kapatıcı etkisi yok. Bu yüzden makyaj bazı olarakta devam edilebilir. Bana bi tık koyu gibi gelsede eminim yazın hiç güneşlenmedigim halde hafiften bronzlaşan cildim için muhteşem bir tonlama olacak. 

Nasıl uyguladıgıma gelince fırça veya sünger kullanmıyorum, normalde de hijyen sorunundan dolayı çok agır makyajlar dışında  alet kullanmıyorum. Çünkü her uygulama sonrasında, bana göre "yıkanması gerekir!" ciltte akne ve sivilce oluşumlarının en büyük etkisi bunlar, ikici olarakta kullandıgımız havlular. Yani özel bir sağlık probleminiz yoksa, bir kez olsun kullandıgınız bu eşyalar tekrar cilde teması halinde anında üretmeye başladıgı bakterileri cildinize taşıyacak. Ne zaman bu hatayı yapsam cildimde kusurlar oluştugunu gözlemliyorum. Genelde allık ve arada pudra uygulamasında kullandıgım fırçaları bir sonraki uygulama için temiz duruma getiremeyebilirim diye şunlarada dikkat ediyorum. 
Nemli, kirli veya yeni bb krem surdugum cilde fırça veya süngeri temas ettirmemek ve cok bastırmadan uygulamak... 
Temiz elle uyguladıgım bb kremin sonrasında ise ellerimi hemen yıkayıp makyajıma öyle devam ediyorum. Havlu hijyeninde ise kaynatılarak yıkamak bakterilerin daha iyi yok olmasını sağlar bu yüzden beyaz havlular kesinlikle tercihim. Dilerseniz yüz kurulamada kagıt havluda kullanabilirsiniz. :) Cildinizde problem varsa bunlara bi dikkat edin aradaki farkı en kısa sürede görmeye başlayacaksınız.

Not: M.asam fondöteni her uygulamadan sonra mutlaka peeling yardimiyla derinlemesine temizleyin. İçerigindeki pudra yapısı gözeneklere dolarak çok çabuk siyah nokta oluşumuna neden oluyor. 

6.04.2017

Sigara tablasından far paleti!

Merhaba, Z palet olayını duymayan yoktur herhalde, hepimizin bi yerde boş palete ihtiyacı olabiliyor. Heleki en cok kullandigimiz farlar için çantaya at çık tarzında kullanışlı şirin kibar bi paletimiz olsa fena olmaz.. Bundan yola çıkarak, bi fikrim var... Hayatımda hiç sigara kullanmadıgım halde sırf kapak resminde Marilyn Monroe var diye aldıgım sigara tablasının içindeki sigara tutucu tellerini söküp kullandıgım tekli farların arkasına güçlü yuvarlak bir mıknatıs yapıştırarak yerleştirdim. Böylece diledigim gibi tak çıarda yapabiliyorum. tabii isterseniz güclü bi yapıştırıcıyla da direkt olarak sabitleyip kullanabilirsiniz. basit ama güzel, denemeye deger :)

4.04.2017

Lip Gloss Rengini Değiştirme

Bu işleme BA-YI-LI-YO-RUM! Öncelikle önce ve sonra fotografına iyice bir bakın. Rimmel'in apocalips rujlarından nude eclips olanı. Malesef bazen bu tarz rujlar şişede durdugu gibi dudakta durmayabiliyor :) halbuki nude rujlara bi o kadar aşıkken bana mı oyle geldi diyip suruyorum.... suruyorum, fondoten sıvamıs gibi duran dudaklarla hic insana benzemiyorum madem oyle atsam atamiyorum (cunku ambalaji guzel ) versem birine benim kullanamadıgımı kim ne yapacak ??? :D... O halde düşündüm ve dedim neden olmasın?? Bunun icine biraz pembe katsam olur mu sana nude pembe bi renk? Hemen işe koyularak, flormarın ( revolution r01di sanirim) bi suredir allık ve ruj bazı olarak kullandıgım daha dogrusu cok ucuk pembe oldugu icin tenimi soluk gosteren yogun yapili sert kıvamlı muhtesem rujundan bir miktar ekledim. Sonuc harika bi nude pembe olsada dudakta oldumu? Olmadı hemen biraz fusya ruj yardımıyla istedigim tonu, tam olsa istemedende olsa elde ettim. Baktım ki baya baya emily 211 numaralı dudak kalemine benzemiş! Ayrıca Rimmel London rujlarının o rahatsızlık veren kokusundan bir nebzede olsa arındı. Kıvamı ise yogunlaşmış oldu. Tabii bu örneklerden yanlızca bir tanesi, sizde kullanmadıgınız lip glossları bu sekilde degerlendirme yoluna gidebilirsiniz. Agzındaki plastik tıpayı çıkartıp ince cubuk yardımıyla (tavuk şişi olabilir) rujunuzdan bir miktar alın karıstırarak kıvama gelinceye kadar iyice yedirin. Kapagı kapatırken hava yapıp tasabilir dikkat edin... Sag solu batırmadan devam. :)

31.03.2017

Niye Yalnız Anneyim? Muhtemelen ilk değiliz sonda olmayacağız.

 Blog yazmaya yeniden başladıgımdan beri bekledigimden çok daha fazla insandan destek gördüm. Beni okuyanlar, benimle benzer hikayesi olanlar, onlarca yorum, sohbet, sohbetin sonunda ilerleyen dostluklar kurdum. Yazmayı sevdigim kadar dinlemeyi, paylaşmayı seviyorum. Bu yüzden kimseyi geri çevirmek bana göre degil. Sanırım kadının en büyük düşmanı yine kadın deselerde, aldatılmış bir kadının en iyi dostu yine aldatılmış bir kadın olsa gerek.... 

 Adını veremiyorum' 91 dogumlu, eşinden ayrı ama boşanamamış ailesiyle yaşıyor. Birde küçük prensesi var. Bu kez duyduğum hikaye aldatılmaktan biraz farklı, benim hikayemlede neredeyse bire bir aynı. Kendisini dinlerken en çok "aynen" "aynen" dediğimi hatırlıyorum. Kendi iç sesimle oturup karşılıklı sohbet ettik sanki! İnstagram bir süre konuştuktan sonra whatsapp da yazışmayı gece yarılarına kadar sürdürdük. Size biraz onun hikayesinden bahsedicem. Eşi evlendikten sonra türlü bahanelerle okumak için gitmiş ve bu süre içersinde Deniz hep kayınvalidesinde kalmış. Kızı beş aylıkken gelen eşiyle bir ev tutup yerleşme kararı verdikleri gibi yerleştikten hemen sonra evde kıyametler koptu diyor. Sebebini bilmedigi bir şekilde kendisini tüm ısrarlarına rağmen tam üç ay sonra ailesinin yanına göndermiş. Bunun üzerine kendisini ve kızını istemediğini söyleyerek başka şehire taşındığı gibi numarasınıda degiştirmiş. Kısa bir süre sonra  da ögreniyor ki, yıllar önce görüştügü eski sevgilisiyle birlikte yaşamaya başlamış.

 "Ben hala evli olduğum halde benim hayatımı başkası yaşıyor."

 Nasıl oldu?
 "Eşim evlendikten sonra beni sürekli kıyaslamaya başladı. Bir aşşalık komplenksi başladı bence. İnkar etsede evlilik ve çocuk ona göre değildi." 
(Aynen)

 Peki ya, onca zaman yanında yaşadıgın ailesi ne diyor bu duruma?
 "Oğlum kiminle mutluysa o olur.

 Bence asıl insanı madur edende bu. Genelde oğlan anneleri yapıcı olmak yerine yıkıcı olmanın peşinde. Elbetteki evladının mutlulugu her anne için önemli ama ortada birde evladınında evladı var ve madur olan bir kadına destek olmak yerine bahanelerle elini ayagını çekip tam 14 aydır torununu dahi arayıp sormaması bana direkt olarak olaylara sebebiyet vermesi düşüncesini uyandırıyor. Yani bu durumdan fazlasıyla memnunlar! (Benim torunum yok diyen kaynanam gibi)

 "Üstelik evlendiğimizde kaynanam annemden iyi davranıyordu. Annem uyarmıştı: saf gibi ama degil. Eşime sürekli eski sevgilisinden bahsediyordu"

 Tartıştıklarında ise annesinin cahil ne konuştuğunu bilmeyen biri oldugunu söyleyen eşinin sonunda dedigi yola girdigini anlattı. (Niyese hiç şaşırmadım!) Benim hikayemde kaynanam eski sevgilerden bir sonuca varamamış olsa gerek, çevrede yaşlı avrupalı kadınla evlenip hayatını kurtaran gençlerden şakayla karışık olarak çok kez bahsettigini söyleyebilirim! 

 Geçen yaz kaynanalarla ilgili bir yazı okumuştum, dikkatimi çeken bir bölüm olmuştu sonuna kadar hak verdiğim paylaşmadan geçemeyeceğim.

 Kayınvalidenin üç türlüsü var. Birincisi evlenmeden önce karışmaya başlayanlar, ikincisi ise sinsice gelin adayına yaklaşıp, nikahtan sonra maskesini düşürenler.Üçüncüsü ise hayallerdeki kayınvalide; gelinini destekleyen kaynana tipi ki onlar nadir bulunan kıymetli taşlardan olduklarından şu an konumuz dışındalar. İlk iki türden ise hangisi daha tehlikeli bilemem ama şurası kesin; bir erkek annesi oğlu kaç yaşına gelirse gelsin oğlunun ilişkilerine karışıyorsa, hala oğlunun hayatına müdahale ediyorsa ortada kesin bir sorun var demektir. 
 Erkek annelerinin bir kısmı yerlere, göklere koyamadıkları oğullarına bir türlü uygun bir eş beğenemezler. Aslında istedikleri kendilerine rakip olmayacak, onların sözünü dinleyecek bir kız bulmaktır. Yoksa sürekli oğluna gelini kötüleyip devre dışı bırakma mücadelesi ile hayatını heba edecektir. Oğlu bekarsa ve yeni bir kızla tanıştıysa bu annenin işi çok ama çok zordur. Bir kere biricik oğlunu ele geçiren bu düşmanı önce sindirmek gerekir, sindirilmeyecek kadar akıllı, kariyer sahibi ya da güzel bir gelin adayı ise en zor olanıdır. En güçlü silahı olan ‘analık hakkı’nı tek kurşunluk bir hak olarak gören bu anne, sadece oğlunun ilişkisine değil aynı zamanda yaşadığı evden arkadaşlarına kadar her şeye burnunu sokuyorsa, bu anneye biz diyecek bir şey bulamıyoruz.
 Oğlunun yetişkin olmasını arzulayan ve ona kendi sevgilisi gibi davranan bir anne, oğlunun sınırlarını aşırı genişletmiş demektir. Ama aynı anne, oğlunun yetişkin biri olarak kendi kararlarını almasına ve ayrılıp gitmesine izin vermeyerek de sınırlarını aşırı daraltmış demektir. Bu gelgitler yüzünden erkek kendilik sınırlarının nerede başlayıp nerede annesine geçtiğini fark etmekte güçlük çekiyor. Bu erkeklerin ikili ilişkilerinde yaşadıkları en önemli sorunlardan biri de bağımlılık oluyor. Bu bağımlılıktan bunaldıkları için de aşırı reaksiyonlarla patlamalar yaşıyorlar. Tam olarak ilişkiye kendilerini veremiyorlar çünkü boğulacaklarına inanıyorlar. Özgürleşmelerine izin vermemiş bir anneye içten içe besledikleri öfkeyi eşlerine yansıtıyorlar. Boğacak olan eşten kurtulmak için sıklıkla başka kadınlara yöneliyor ve evlilik dışı ilişkiler yaşayabiliyorlar. Bu erkeklerde cinsel problemler de görülebiliyor. 
 Yazının tamamı için kaynak; Hürriyet
   "Ailem eşime çok kırgın, ev açmamız için para aldım. Oysa herşeyi alıp başka şehire yerleşti. Kızımın eşyalarını satmış... Bu hale gelmemizden üstelik beni sorumlu tutuyor. Gerizekalı yerine konuluyorum. Boşanmak için can atıyor ama evi terk eden benmişim!"

 İnsan sevdigine ne kadar lanet edip öfkelense de  sevmekten vazgeçemeyebiliyor. Yada acı çekmeyi seviyoruz. Mutlu bir yuva kurmak herkes ister. Bu yüzden umutlar tükensede bazen kurdugumuz hayallerden vazgeçmek zor. Eşim sporcu, dünya yakışıklısı demesiyle hala ona olan aşkını dile getirmesi beni güldürmeyi başardı.

25.03.2017

Kullandıgım uygulamalar

 Kullandıgım gerçekten işe yarar bi kaç uygulamadan sizede bahsetmezsem olmaz diye düşündüm. Minimalizim yazımda daha öncede bahsettigim ufak bi ayrıntı vardı, karmaşadan hoşlanan bi insan olmamam bir yana telefonumun ömrünü uzatabilmek adına çok yormamayı tercih ediyorum. Bunun içinde gereksiz uygulama tutmayıp, işimin olmadıgı uygulamaları ise çok bekletmeden kaldırıyorum. Gerektiginde tekrar yüklüyorum, "tutmuyorum!" Ayrıca telefondan oyun oynanamak ve cekilen fotografları haftada bir kez usb atmak gibi huylarım var. Yani telefonumda yıgınla belge resim vs. Yok. Kaybolma, çalınma, hack gibi durumlar içinde bunun daha saglıklı oldugunu düşünüyorum. Gelelim uygulamalara...

Letgo
  Son zamanlarda çok sık reklamını izledigimiz Letgo sahiden çat kapı bir anda eşya satmamızı saglıyor mu? Hem evet hem hayır. Çünkü elinizdeki esyaları gerçekten satabilmek sizin elinizde. Aldıgınız bir eşyayı orjinal fiyatina satmaya çalışırsanız aylarca beklemek zorunda kalırsınız. Muhtemelen size kimsede mesaj bırakmayacaktır. Niye yazsın ki zaten magazada benzer fiyata yenisini almak vermek. Yada sıfır ayarinda dediginiz ürünü piyasanın biraz altına yazdınız, alıcı bunu mazaga indirim fiyatina eş deger görüp biraz daha indirim yapmak isteyecektir. Eger gercekten elinizden birsey çıkartmak istiyorsanız olabildigince uygun fiyata koymalısız. Çörünü çöpünü satmaya çalışanlar, her gördügünü çekip fiyat biçenler, eski işe yaramaz denecek ayarda kıyafet ayakkabı koyanlar bile var. Açık konusmak gerekirse bazen bakıp bakıp küfrediyorum, 😄 uygulamanın eksi yönü, kategoriler zaten yetersiz birde bunlar işgal edince gercekten çekilmez olabiliyor. Tabii tüm bunlar sizin işinize yinede engel degil. Çünkü bir artı yönü var oda, konum belirliyorsunuz size en yakın esyaları gösteriyor. Yani tutupta ben Antalyadayken İstanbuldaki kullanıcıların paylaşımlarını bana sunmuyor. Ben bi kaç parça bebek eşyası sattım mesela. Normalde gerekmiyen ne varsa ihtiyacı olanlara verme taraftarıyım, kesinlikle! Belki tuzun kuru ondan diyecek olanlar olabilir, ama degil! Bana göre yardımlaşmanın maddi manevi zaten bi getirisi var, bugün olmazsa yarın ben buna inananlardanım. Ivır zırlara zaten hiç girmeden büyük parcaları verebilirim diye düşündüm önce beşik ve puseti satışa koydum. Dostumun hamile oldugunu ögrenince silip ona yolladım. Bana göre en kaarli alışveriş bu olsa da ondan önce bi kaç büyük parça eşyayı fiyatının çok altına koyunca hemen ertesi gün alıcı buldum. Hem ihtiyaç sahiplerinin işi görüldü hemde ben o parayla Çağrı için travel sistem bi bebek arabası alabildim. Hemde bu uygulama sayesinde uygun fiyata. :) 

Meitu
Bu bi fotograf düzenleme uygulaması ama en dikkat çeken özelligi kendinizi bi anime karakterine  dönüştürebilmeniz. Onun haricinde hemen hemen her fotograf uygulamasında olan özellikler bunda da var. En güzeliyse gayet başarılı aydınlık selfiler çekmenizi saglayacak. Ben henüz efekt özellikleri ciddi anlamda kullanamadım ama ilk denemede başarılı buldum. Yıllarca Candy camera kullanıp takılmalar donmalar vs artınca vazgeçmenin zamanı çoktan gelmişti. Yeni favori camera uygulamam bu oldu. 

Takvimim
Adet takibi - Regl takvimi
Üçüncü uygulamada bayanlara özgü, adet dönemi ve ovulasyon hesaplama için. Bu uygulamayı niye bu kadar geç keşfettiysem, neyse. Benzer bir çok uygulama olmasına ragmen ben en çok bunu sevdim. Her nedense ilk açtıgınızda en çok üreyen hayvanlardan biri olan bi kedi karşılıyor sizi 😄 en son ki adet baslangıç ve bitiş tarihini, veya o anki durumu girip kayda başlıyorsunuz. Sonrasında başlangıç bittiş, şu gün hastalanacaksınız vs. seklinde hemen hesabınızı tutuyor. Verdigi adet günü tarihinde girip onaylama yapmadıysanız kaç gün geciktiginizi göreceksiniz. Tıkırında giden bir bünyeniz varsa zaten şanslısınız ne zaman bebiş sahibi olabileceginizin haftasını o ayki takvimde göreceksiniz. Yinede aman gözünüzü seveyim korunma yöntemi olarak degilde çocuk sahibi olabilmek için kullanın siz bunu. Hormondur nihayetinde güven olmaz yani. 😄 son bi kaç aydır ilaç kullandıgım için güncelleme yapmamıştım benimki yedi gün geciktin diyor garibim. Sonra Tılsım hanım niye çocuk sahibi olmamış bunca zaman ögrenseymis bunları 😁😅 

Kahve Falı
Kahveee falsız olur muuu... Sirf su uygulamanın hatırına buradayım desem yalan olmaz... O kadar uygulama yapmışlar, ne işe yarıyorsa zaten, mesela bi falci bacı var tombaladan çeker gibi habire yemliyor milleti. Harbiden adam akilli bi uygulama bulayim desen onlarda paralı. Zaten ücret ödeyipte fal baktıracak kadar cok sükür dertli degiliz haniii..😄 Madem öyle sırf meraktan  yani, eglence olsun diye baktırdıgım falın hepten sallamasyon oldugunu görünce daha çok arayışa girebiliyorum.😒 Ben kendi adıma bu uygulamayı sevdigim için bahsedeyim dedim. İnanmayacaksınız belki ama rüya yorumlarımla fal yorumlarımın ayni cikması bir yana, aynı fincan resmini iki kez belli araliklarla yollayıp bir haftadır deneme yapıyorum farkli açıklamalarla aynı yorumu yapıyor. Sonunda gıcık mı oldu ne olduysa git bi kursun döktür dedi 😄😄😄 haklı da, ugrasilir mi benle o bile anladı. Neyse, diyecegim o ki, kullanın deneyin görün. Sonradan bozmazsalar şayet çok iyi, bi ihtimal bozulana kadar beni idare eder herhalde. :)
 Ayy bu arada mahkeme olayimi bildi, sıkıntılarımın geçip bu mahkeme sonunda düşmanlarımdan kurtulacagımı söylüyor daha ne olsun yahuu. Birde çok istedigim hayalini kurdugum sey sonunda olcakmis, neyse o artık. Sanırım çok şey istiyorum, bilemedim ne oldugunu. Tabii en başından beri en çok istedigim şey mutlu bir yuvaydi. Demesin mi gelecek yıl sonuna dogru sana evlilik görünüyor. Hadii inşallah 😅 kim ki acaba bilemedim de, simdilik aklımda cok tatlı biri var bıyıklı o olmasın mıı. Hiç konuşma, adamı engelle sonra tut stalk yap. Ama çok hosuma gidiyor napim, o bıyıklarını ısırmak istiyorum. Iyyy bıyık fetişti bile olabilirim suan 😒 Yeterince spolier verdim di mi?? Neydii hee, şaka bi yana beni alacak adam önce ailesini ikna etsin, hır gür istemiyorum! Evlilik beni korkutmuyorda aile söz konusunu olunca tahammülüm yok yani, kaynanama anneee demek istiyorum artik o kadar! 😍😘

24.03.2017

Parfüm Koleksiyonum 2017

Beni gerçekten tanıyıp bilenler büyük bir parfüm koleksiyonuna sahip oldugumu bilir. İnstagram hesabımı ilk açtıgım yillarda epey bi parfümler üzerine paylaşımlarım olmuştu. Hatta parfümlerimi toplu olarak şöyle bir yatagın üzerine yıgıp göstermiştim. (Kadın- erkek hepsi bir arada.) Öncelikle belirteyim' parfümleri özelliklede şişelerine meraklı biri olarak aslında korkulara karşı alerjim var. Bu yüzden ilk etepta severek alsamda büyük bir bölümünü kullanmadım. Hamilelik süresince bu alerjik durum arttıgından sadece pudra kokularına yer verdim. O arada da parfümlerin büyük bir bölümünü hayatımdan çıkarttım. Uzun zamandır Antalya'nın sıcak havasından etkilenmemesi için seffaf büyük saklama kutularında üst üste koyup serin karanlık yerde muhafaza etmek zorunda oldugum için şişelerde hasar var. Çoğu zedelenmiş durumda olduğundan, bi kısmını ayırma sebeblerimden biride buydu Hatırladıgım kadarıyla markalara göre gruplara ayırarak alt üst orta nota ayırmadan direk araştırarak içeriklerini altlarına yazacağım. böylece ufakta olsa bir fikir sahibi olacağınızı düşünüyorum. büyük bir bölümü şişelerinden de anlayacağınız üzere şekerli ve çiçeksi kokular. Ve geneli EDT parfüm. Keyifli okumalar.
Ayrıca detaylı olarak merak ettiklerinizi de sorabilirsiniz.

EDP: Eau De Parfume, yoğunluk olarak en fazla koku veren parfümlerdir. Esans oranları, %10 ile %20 arasındadır. Kalıcı ve ağır kokulu parfümler genel olarak bu grup içerisindedir. Yaz aylarında çok fazla tercih edilmeseler de kış aylarında vazgeçilmez parfüm grubudur.
EDT: Eau De Toilett, yoğunluk oranı orta derece. Esans oranı %4 ile %10 arasında. Günlük kullanım için ideal ve 4 mevsim kullanılabilir.
EDC: Eau De Cologne, yoğunluk oranı en az parfümlerdir. Esans oranı %2 ile %4 arasındadır. Kokuya hassasiyeti olan kişiler tercih edebilir.

Gucci
Envy Me: Şakayık, Pembe Biber, Ananas, Akasya, Mango, Şeftali, Nar, Gül, Tütün, Misk, Sandal Ağacı, Tik Ağacı, Tonka Fasulyesi
Flora: Şakayık, Sitrus, Mandalina, Sandal Ağacı, Paçuli, Pembe Biber, Paçuli, Misk
Guilty: Mandalina, Pembe Biber, Leylak, Sulu Şeftali, Germanyum, Paçuli, Amber
(Favorilerimden, bundan kaç şişe bitirdim bilmiyorum. Resimde de iki ayrı  şişe görmektesiniz. kadınsı iddialı bir koku, ilk başta agır oldugunu düşünebilirsiniz ancak durdukça güzelleşen kalıcı kış aylarına uygun bir koku^^
Rush: Şeftali, Frezya, Gardenya,Kakule, Gül, Yasemin, Vanilya, Paçuli, Vetive

Cacharel
Anais Anais : Portakal Çiçeği, Sarmaşık, Zambak, Karanfil, Sandal Ağacı, Tütsü
Scarlett: Çay yaprakları, Hanımeli, Yasemin, Armut, Provans balı, Portakal ağacı çiçeği, Sandalağacı, Misk
Amor Amor : Siyah Frenk Üzümü, Tatlı Portakal, Mandalina, Greyfurt, Bergamot, Kayısı  Zambak, Yasemin, Gül, İnci Çiçeği,Amber, Tonka Fasülyesi, Vanilya, Sedir Ağacı, Misk


Marc Jacobs 
Lola: Pembe Biber, Armut Ağacı, Greyfurt,Sardunya, Gül,Vanilya, Tonka Fasulyesi, Misk
Daisy: Menekşe Yaprağı, Pembe Greyfurt,Gardenya, Menekşe, Yasemin,Vanilya, Misk

Nina Ricci
Ricci Ricci: Revent Kabuğu, Bergamot, Hint Tutya Çiçeği, Okka Gülü, Paçuli, Sandal Ağacı
Nina: Calabria Limon, Misket Limonu,Yeşil Elma, Şakayık, Pralin, Tatula, Elma Ağacı, Misk, Beyaz Sedir 
L'air: Frezya, Hanımeli, Menekşe yaprakları, Manolya, Yasemin, Bulgar gülü, Paçuli
Love in Paris Fleur: Mandarin, Gül, Menekşe, Kereste, Silhat, Neroli, Şakayık, Biber, Heliotrope, Sinameki, Ahududu

DKNY
Love From New York : frezya, mandalina, siyah frenk üzümü, manolya, beyaz zambak, menekşe yaprağı, odun ve kayısı
Pure: Vanilyalı, Yusuf-Damla Petal, Lotus Çiçeği, Bulgar Gülü, Yasemin, Freesya, Lush Orkide, Beyaz Amber, Kremalı Sandalağacı.
Pure Rose: Bu parfüm için Isparta da üretilen güller kullanılmış. Bence gurur verici, gül kokusunu sevmesem de bu yüzden yeri bende çok ayrıdır :) 

Givenchy
Ange ou Demon Le Secret: Kırmızı Orman Meyveleri, İtalyan Kış Limonu, Yeşil Çay, Beyaz Peony, Yasemin, Nilüfer, Sarı Odun, Beyaz Misk, Paçuli
Ange ou Demon: Beyaz Kekik Özü, Calabria Mandalinası, Safran Özü, Orkide, Beyaz Zambak, Ylang Ylang, Tonka Fasulyesi, Vanilya, Meşe Ağacı
Play intense: Pembe Biber, Portakal Çiçeği, Amiris Ağacı, Tiare Çiçeği, Orkide, Sandal Ağacı, Paçuli, Tonka Fasulyesi, Benzoin

Bvlgari
Black Unisex: Siyah Çay, Gül Ağacı, Bergamot, Sedir, Meşe Yosunu, Vanilya, Kehribar, Sandal Ağacı, Misk
Pour Femme: Yasemin, Menekşe, Portakal çiçeği

Dior
J'adore: Bergamot, Armut, Şeftali, Kavun, Manolya, Mandalina, Frezya, Orkide, Yasemin, Gül, Zambak, Menekşe, Erik,Böğürtlen, Vanilya, Misk, Sedir
Addict Sensuelle: Şeftali, Nar, Ahududu, Gül, Yasemin, Zambake,Beyaz Misk
Addict eau Fraiche: Ylang Ylang, Portakal Çiçeği, Sümbülteber, Vanilya, Orkide, Sandal Ağacı, Misk
Miss Dior Cherie: Bergamot, Portakal, Mandalina,Yasemin, Gül, Vetiver, Silhat, Sandal Ağacı
Hypnotic Poison:  Hindistan cevizi, kayısı, erik, sümbül, yasemin, inci çiçeği, gül, brezilya gül ağacı, kimyon, sandal ağacı, badem, vanilya, misk.  Benim favori parfümlerimden bir tanesi ne olgun ne genç tamamen kadınsı "tam bir hanımefendi kokusu" yazları iç bayıcı olabilir 

Thierry Mugler
Alien: Yasemin,Kaşmir,Zambak,Amber
Angel:  Kavun, Hindistancevizi, Portakal, Bergamot, Yasemin, Bal, Kayısı, Ahududu, Erik, Orkide, Şeftali, Amber, Paçuli, Misk, Vanilya, Karamel, Çikolata

Armani
Code: Bergamot, Limon, Anason, Zeytin Çekirdeği 
Code Femme: Portakal, Zencefil, Armut Şerbeti, Arap Yasemini,Portakal Çiçeği, Yabani Yasemin, Lavanta, Bal, Değerli Ağaç Karışımı, Vanilya
(Hamilelik süresince kullandığım tek parfüm, buram buram pudra kokuyor, asla vazgeçemeyeceklerim arasında^^
Acqua di Gioia: Calabrio Limonu, Akuatik Yasemin, Pembe Biber , Sedir, Sarı Şeker, Laden Reçinesi
Diamonds: Lichee, Ahududu, Gül, Frezya, Vadi Zambağı, Vetiver, Sedir Ağacı, Paçuli, Vanilya

Paco Rabanne
Black Xs Bay: Calabria Limonu, Kadife Çiçeği, Adaçayı, Pralin, Siyah Kakule  Gül Ağacı, Paçuli, Kehribar
Black Xs Bayan: Nane, Bergamot, Mandalina, Biberiye  Ardıç, Sardunya, Kişniş, Amber, Paçuli, Sandal Ağacı, Misk

İssey Miyake
L'eau D'issey Pour Homme bay: Yuzu, Tarhun, Mandalina, Kişniş, Limon, Bergamot, Muskat, Safran, Tarçın, Mine, Sardunya,Misk, Sandalğacı, Vetiver, Sedir
L'eau D'issey bayan: Frezya, Nilüfer, Siklamen, Kavun, Gül  Zambak, Karanfil, Geranyum, Sedir Ağacı, Sandal Ağacı, Amber, Misk
Pleats Please: Nashi, Tatlı Bezelye, Şakayık, Sedir Ağacı, Paçuli, Vanilya

Escada
Sexy Graffiti: Ahududu, Üzüm, Yaban Çileği, Mor Şakayık, Kırmızı Şakayık, Zambak,Kaşmaran, Sandal Ağacı,Vanilya
Sunset Heat:  Limon, Mango, Papaya, Ananas, Karpuz, Şeftali, ebegümeci,Hindistan cevizi, Sandal ağacı
Rockin Rio: Mandalina, Egzotik hindistan cevizi, Ananas, Taze tropikal papaya, Pamuk şeker Şeftali , Sandal ağacı Misk
(yerim bunları yerimmm eski şişe tasarımlarıyla bile hala benim bebeklerim^^ Tabii ben bunları kullanıyor muyum? Hayır. Artık şekerli kokular bana hitap etmiyor ama içlerinde şuan olmasa da Born in Paradise Favorim, gözü kapalı önerebilirim. Daha olgun, daha dinamik. 20-30 yaş arası rahatlıkla kullanabilir^^

Burberry ve Tommy Hilfiger
(harikayım bunları yanlış eşleştirmişim, şuan fark ettim burberry classic koyacağım  yere, durum bu :)
The Beat: Sarı Çiçekli Funda, Vetiver, Sedir ağacı, Karabiber, Menekşe Yaprakları
Eau de Prep Tommy Girl: Bosc Armut, Pembe Karabiber, Yeşil elma, Beyaz gül, Menekşe Yaprağı, Akdiken,Sandal ağacı, Misk, Endonezya'ya özgü Silhat Fraksiyon özleri

   Chanel Candy ' adında bir parfümü olmadığını biliyorum. Chanel Candy, şaka gibi dimi. bu ismi duymamış olabilirsiniz ama muhtemelen kokuyu bir şekilde algıladınız. 2012 ve 2015 arasında epey bi patlamıştı bu koku, açık parfüm satan yerlerden temin edilip sadece Candy dediğimiz o muazzam şeker kokusu. öyle bir şeker kokuyor ki, aklınıza hangi meyve aromaları gelirse. buram buram kalıcı, akıldan çıkmayan. öyle baş agrılarına sebeb olan bi baskın kokuda değil. Mystical parfümden büyük bir hevesle almıştım. Şişenin yarısına gelmeden önüme gelende bu kokuyu duyunca bi kenara attım çaresiz. Kadını erkeği rahat rahat sıkıyor yani. Bildiğim kadarıyla Türkler yapmış herhangi bi markaya ait olmadığından hayalet parfüm olarakta geçiyor. hani yapıyorsunuz bir şey tam yapın dimi? illa bi orjinali vardır diye ben bi ara buna taktım, hatta Prada Candy almama sebep olanda bu kokuydu. İçeriğine bakmayı önceden akıl etsem belki hiç düşmezdim o yollara ama yinede beğenince aldım tabii. ilerleyen dönemler de bir gün bahçede dolanıyorum bu kokuyu aldım ama koku baya abimin arabadan geliyordu sanki, önce bi şaşırdım camdan içeri baktım filan derken koku bi anda arabanın kasasından geliyor gibiydi, olur mu olmaz mı hiç düşünmeden açtım bagajı hopp üç şişe chanel candy adında cakma pembik pembik parfüm kutuları bana bakıyor. O an hiç düşünmeden aldım bunları, sorarsa da ne bileyim diyecem ama hiç söz konusu olmadı da. iki şişeyi gönül rahatlıgıyla bitirdim. buna gelince hatıra olarak bulundurmasam olmazdı tabii. Şeker kokusu seviyorsanız alın dicem ama almazsanız siz bilirsiniz :D  Not: şuan orjinal diye net üzerinden Chanel fiyatına satmaya çalışanları gördüm, höh çüş az yavaş gidin! bu nedir ya, Chanel böyle bir parfüm yapsa, hiç tarzı değilde, var sayalım yaptı. dünyada gündem olurdu. Tüm jet sosyete çoluguna çocuguna alırdı :D atıyorum X)))

Chanel
Coco Noir: Greyfurt, Gül, Itır yaprağı, Tonka, Paçuli.
Chance Chanel: Greyfurt, Kırmızı Portakal, Limon, Yasemin, Beyaz Misk, Sedir Ağacı, Zambak
Allure: Limon, Bergamot, Mandalina, Şeftali, Gül, Yasemin, Manolya, Portakal çiçeği, Sandal, Vetiver, Vanilya
No 19: Portakal, Nergis, Galbanum, Tonka fasulyesi, Musk, İris, Gül, Sedir
No 5: Bergamot, Limon, Neroli, Yasemin, Gül, Zambak, Sandal Ağacı, Vetiver, Vanilya, Amber, Paçuli
Coco Mademoiselle: Portakal, Mandalina, Portakal Çiçeği, Bergamot,  Yasemin, Türk Gülü, Ylang Ylang, Tonka Fasulyesi, Paçuli, Vetiver, Misk
   (Tarihte yer edinmiş büyük hikayeleri olan her şeye ayrı değer veriyorum, bunlarda bu yüzden değer verdiğim parfümlerden. Her birinden tek tek söz etmek istemiyorum ama şu meşhur No 5 'den tütün kolonyası diye bahsetsem beni topa tutacak olanlar olabilir. :) Mademoiselle ömür boyu sorgusuz sualsiz kullanabilirim ama NO 5 için daha çok yol kat etmek gerekiyordur belki^^

Dolce Gabbana' 3 l'imperatrice: Karpuz, Kivi, Pembe Siklamen, Misk
Hugo Boss' Orange bayan: Elma, Beyaz Çiçekler, Afrika Portakal Çiçeği, Sandal, Zeytin Ağacı, Vanilya
Roma' Laura Biagiotti: Nane, Pembe greyfurt, Bergamot, Frenk üzümü, Sümbül, Gül, Zambak, Yasemin, Karanfil, Misk, Mür, Oakmoss, Vanilya, Misk, Kehribar, Sandal ağacı, Paçuli.
   (Bunun erkeğine bayılıyorum lise yıllarında bi erkek arkadaşıma hediye etmiştim  :)  
Lancome Tresor: Gül, Leylak, Müge, Süsen, Kedi Otu, Vanilya, Şeftali , Kayısı,Sandal Ağacı, Misk, Kehribar
Burberry Classic: Şeftali, Kayısı, Kuş Üzümü, Yeşil Elma, Yasemin, Sedir Ağacı, Sandal Ağacı, Misk, Vanilya
Versace Crystal Noir: Kakule, Biber, Zencefil,Gardenya, Şakayık, Portakal Çiçeği, Amber, Sandal Ağacı, Musk
Chloe Signature: Gül, Hint Şakayığı, Frezya, Meyve Harmanı, Amber, Erz Ağacı
Guess Seductive I'm Yours: Çarkıfelek çiçeği, Vetiver, Vanilya, Manolya, Misk


Moschino Cheap And Chic: Bergamot, Yuzu, Gül Ağacı, Beyaz Orkide,Bağdat Nilüferi, Siklamen, Yaban Gülü, Mısır Yasemini, Şakayık, Vanilya, Süsen, Misk, Sandal Ağacı, Tonka Fasulyesi, Gri Amber
Rihanna Reb'l Fleur: Hindistan cevizi, Vanilya, Şeftali, Paçuli, Misk
   (Aldığım ilk gün hiç açmadığım halde aylarca kokuttu odayı bu parfüm, en son kokudan sıkılıp bi bit bi dur dediğimi hatırlıyorum parfume. x)) hiç kullanmadım ^^
Naomi Campbell: Manolya, Portakal çiçeği, Hindistan cevizi, Mandalina, Yenibahar, Şeftali, Anason, Bergamot, Sümbülteber, Yasemin, Heliotropin, Müge, Gül, Sandal ağacı, Tonka fasulyesi, Kehribar, Opoponaks, Misk, Benzoin, Vanilya, Karamel, Sedir ağacı.
   (İçeriğinden de anlayacağınız gibi taşıması zor agır bi parfum^^
Prada Candy: Misk, Vanilya,Benzoin,Karamel
Naomi Campbell Cat Deluxe: Karpuz, Şeftali, Elma ağacı çiçeği, Menekşe, Yasemin, Pembe biber, Misk, Virjinya, Sedir ağacı, Vanilya
Jil Sander Sport Water: Yeşil şeftali yaprakları, Çay, Yasemin,Gül,Kehribar,Ebegümeci
Kenzo Flower: Parma Menekşesi, Bulgar Gülü, Kasis Çiçeği, Vahşi Akasya, Vanilya, Beyaz Misk, Opopanax, Edione, Cyclosal
Davidoff Cool Water Bayan: Ananas, Kavun, Karpuz, Ayva, Üzüm, Nilüfer , Gül, Yasemin, Müge, İris, Vetiver, Sandal Ağacı, Ahududu, Şeftali.
Jimmy Choo: Mandalina, Yeşil armut notalar, Orkide, Paçuli
Estee Lauder Beyond Paradise: Mavi Sümbül, Portakal Çiçeği, Jabuticaba Meyvesi, Laelia Orkidesi, Krepe Yasemin, Japon Mahonyası, Pembe Hanımeli, Natal Erik Çiçeği, Amber Tohumu, Zebrano Ağacı, Altın Melaleuca Ağaç Kabuğu

Avon

Incandessence: Orkide,Frezya,Sarı lale
Wish of Love: Gül, Kiraz çiçeği, Kızılcık, Sandal, Sedir
Secret Fantasy: Kırmızı meyveler, Yasemin, Beyaz misk, Sandal ağacı
Secret Fantasy Star:
Make me Wonder:
Far Away: Tropik meyveler, Amber, Sandal agacı
City Rush: 
  (Avon parfüm içeriğine her nedense ulaşamadım, ulaştıklarım ise fazla açıklayıcı değil. ama fikir yürütecek olursam, misal Avon city rush parfümün Gucci Guilty ile olan benzerliği sizi şaşırtabilir. 

Koleksiyondan çıkanlar:
Paco Rabanne Ultraviolet
Paco Rabbanne Lady Million
Avon Hawaiian shores
Avon Celebre
Escada Born in Paradise
Burberry Weekend
Lancome La Vie Est Belle
Lancome Hypnose
Lancome Miracle
Versace Bright Crystal
Versace Eros
Cacharel Noa
Guess Seductive
Kenzo Amour
Viktor & Rolf Flowerbomb
Lolita Lempicka
Carolina Herrera CH Women
Valentino Valentine
Valentino Rock 'N Rose
Valentino-Rock'NRose Couture Red
Dolce Gabbana Light Blue
Dior Midnight Pasion
Carolina Herrera 212 nyc
Dkny Be Desired
DKNY Red Delicious
Christina Aguilera Signature
Christina Aguilera Red Sin
Max Mara Le Parfum
Yves Saint Laurent Elle
Prada İris
Diesel Lover Dose
Diesel Fuel For Life 125 ML
Lanvin Merry Me!
Britney Spears Believe
Nina Ricci Premier Jour
Nina Ricci Pretty
Tommy Hilfiger Tommy Girl
Lacoste Pour Femme
Lacoste Touch of Pink
Calvin Klein Euphoria Forbidden
Versace Signature
Hugo Boss Nuit
J.Lo Glow
Burberry Sport
Jil sander sun
Givenchy Play